Şimdi ilk cümleyi okuyunca siyasi bir yazı yazacakmışım gibi bir hisse kapılabilirsiniz ama siyasallıktan daha farklı noktalara parmak hatta yaraya tuz basacağım.
Son zamanlarda küreselleşmenin en acı boyutlarından biri olan ""küresel ısınma" ile mücadele ediyorum.Gün içinde attığım ter oranı ile ortaanadolu da kurumaya yüz bırakılmış tuz gölünü bile eski canlılığına kavuşturabilirim.Gün içinde olabildiğince sıvı tüketimine kayıp , kuru gıdalardan uzak duruyoruz ama nafile.Bu yüzden kış aylarını severim , soğuktan korunabilirsiniz ama sıcaktan asla.İşin kötü yanı bu sıcaklar böyle devam eder ise beyin yanmalarından dolayı saçma sapan hareketler yapan bir ton insan çıkacaktır meydana.Şu küresel ısınma mevzusunda sadece biz insanlar mı suçluyuz diye düşünüp dururken bu işte İNEK'lerinde parmağının olduğunu öğrenmem ile rahat bir uykuya dalabildim.Alaman bilim adamları araştırmış bulmuşlar ineklerin geğirmesinden dolayı metan gazı açığa çıkıyormuş falan feşmeken[http://www.shortnews.de/start.cfm?id=659416] .Konuyla ilgili bir başka araştırma ise ; "Dünya üzerinde beslenen evcil hayvan sayısı 20 milyar olarak tahmin edilmekte. bunların 1,5 milyarını danalar oluşturuyor. kesimlik hayvan sanayi atmosfere salınan karbondioksitin %9’undan ve metanın % 37’sinden sorumlu. bir ineğin midesinde yılda 75 kilo metan gazı oluştuğunu, bunun da toplamda yıllık 112 milyon ton gaz olarak atmosfere salındığını hesaba katarsak, ortaya çıkan sonuç, ineklerden çıkan gazların küresel ısınmaya katkısının karbondioksit salınımına kıyasla 23 kat daha fazla olduğu ve ineklerden tüm dünyada var olan trafikten daha fazla zararlı gaz çıktığı." İnsanın "oha felan" olası geliyor değil mi ?
Diğer bir müzdarip olduğum küresel sorun ise "küreselleşme".Artan fast food çılgınlığı ; doymuş , doymamış yağ oranları ; yemeklerdeki şeker miktarları ;ketçap, mayonez, soslar vb... ;depresyon , stress... Amerikada çılgın boyutlara varan obezite hastalığının pençesinde insanlar.dünya çapında okul çağında bulunan 155 milyon çocuk, bugün aşırı şişman.aşırı şişmanlık çeşitli sağlık sorunlarına da neden oluyor. tip 2 diyabet, kalp rahatsızlıkları, felç ve bazı kanser türleri gibi hastalıkların bağlantılı olduğu aşırı şişmanlık psikolojik sorunlara da yol açıyor.

gitgide küreselleşiyoruz galiba.

yine boğucu istanbul günlerinden bir gün kadıköy'e doğru otobüs yolculuğu yapmaya karar verdim , minibüslerin sık sık durması ve sinir bozucu kornalarını otobüse tercih etmiştim.Neyse otobüse binmiş gidiyordum , belediyeciliği sadece kavşak yapmaktan ibaret sanan büyük şehir belediyesinin yapıma başladığı bir kavşakta trafikte sıkışıp kaldık otobüs halkı olarak.Yakıcı güneş otobüsün sol tarafındakileri felç ediyordu ki ileriyi gören biri olarak otobüsün sağ tarafına oturmuştum.Dışarıyı izlemeye dalmışım derken yan tarafta duran arabadaki adama takıldı gözüm.İlk başta ne yaptığını çözemedim biraz dikkatli bakmaya zorladım kendimi ve plesantayı yırtmaya çalışan bir yavru gibi , burnunu karıştırıyordu.Azimli mücadelenin sonunda sümüğü çıkarmış , buruktan çıkan sümükten hemen sonra yaşanan o boşluğu yaşıyordu.Acaba ne yapmalıydı? , araba koltuğunun altına mı sürmeli? , yoksa camdan dışarıya parmak hamlesi ile fırlatması mı gerekiyordu? adamın yerine bu düşüncelere dalmış ne yapmaya çalıştığını kestirmeye çalışır iken inanılmaz bir hamle ile burundan çıkan tatağı ağzına attı.Ne gibi garip bir ruh hali içindeydi bilinmez , neden öyle bir hareket yaptığıda irdelenemez bence asıl sorun onu bu davranışa iten zincirleme reaksiyonlardı.Çevre kirliliğinin yarattığı sera etkini nedeniyle kavrulan hava , kavşak yapmayı bir bok sanan belediye , toplu taşımaya gerekilen önemim verilmeyip herkesin araba ile yolculuk etmesi vs... hoş o adamı ben o toplu taşıma aracında görmek istemezdim.İşin en komik yanı ise olaya karşı vermiş olduğum tepki idi sanırsam otobüsün kavşaktan dönerken günein sol taraftan sağ tarafa geçmesi sebebiyle beynimde meydana gelen buharlaşmanın neticelerinden biriydi verdiğim tepki.Şimdi tepki kısmını bu kadar uzatmam ile verdiğim tepkiye olan ilgiyi maksimum düzeye çektikten sonra ,açıklıyorum ; "acaba msn'e koymak için fotoğraf mı çekseydim?".

Müritler


 

Bu adreste yazılan bütün yazılar yazan kişiye aittir.Çalan, izintisiz alıntı yapan hakkında işlemler yapılacaktır.Yapıcaksan da haber ver.
Sayfanın bu kısmını okuduğuna inanamıyorum, git daha makul işler ile ilgilen.