Feysbuk adı verilen malum siteyi herkes bilir.Çoğu kişi üyedir , ama bazıları ise anti-popülüsit hareketleriyle "işim olmaz buba feysbuğda" nidaları ile dolaşmaktadır.Zaten kendi kendine konuşanlara da deli denir bize ne lan , napıyorsanız yapın derler adama ki ben demiyorum o hakkı kendimde görmüyorum.Şimdi lafın elastikiyetini ölçmeyi bir kenara bırakıp , bazılarını mahçup durumda bırakan fotoğraflardan söz etmek istiyorum.Hemen tahmin yürütmeye başlamışsınızdır , sallamıyorum ne düşünürseniz düşünün.İnsanların sarhoşluktan , şekillerinden , ışığın doğru açıda olmayaşından gibi türetebileceğimiz nedenlerden ötürü kötü çıktıkları fotoğrafları , ele güne karşı gösterme tutumunda bulunan arkadaşlardan haz almıyorum.Kişi komik olduğunu düşünse kendisi koyar o resimi değil mi ? bir başka husus ise , çocukluk fotoğraflarını koyan insanlar.Yahu küçükken hangimiz şirin değildi soruyorum size , kendi adıma yanıtlamam gerekirse ben şirindim.Küçük iken gayet şirin olup büyüdükçe çirkinleşen insanlardan biriyim misal.Şimdi bu şirin mi şirin fotoğrafları koymayı eleştiriyorum.Açıkcası küçüklük fotoğrafı güzel diye hiç bir kızın , hiç bir erkeğe şans tanıyacağına inanmıyorum (özellikle cinsel açıdan).Ulan ne yapayım o sulu gözlü , saçları limonlu , boynu bükük fotoğraflarınızı.Çok moda oldu bu feysbuk , çok rahatsız olmaya başladım.
neyse yazımı güzel bir makale ile bitirecektim ama adresini kaybetmişim.Sonra eklerim yazıya.

Günlük hayatımızda sık sık kullanırız yukarıdaki sözü. Şimdi bir örnekle konuyu irdelemeye başlayalım:

"Fil gibi güçlü delikanlıyı bir hiç uğruna harcadılar."

Yukarıdaki cümleyi okuyunca bu cümlede yanlış bir şeylerin olduğu hemen seziliyor sanırım. Çoğumuz burada kullanılan benzmetmenin "Fil gibi" değil "Aslan gibi" olması gerektiğini düşünüyordur. Elhak öyledir de. Hayvanlardan yola çıkılarak yapılan benzetmelerde genellikle sevilen, insanda saygı uyandıran ya da bir özelliğiyle diğerlerinden çok ön plana çıkmış olanları tercih edilir. "Tilki gibi kurnaz adam." benzetmesinde tilkinin kurnazlığı benzetme yönü olarak kullanılmıştır. Peki öyleyse, nasıl oluyor da "Teşbihte(benzetmede) hata olmaz." ulu orta her yerde kullanılmaktadır. Kullanılmaktadır zira sözün ihtiva ettiği mânâ şöyle anlaşılmaktadır:
"Benzetmedir, uydur uydur söyle. Sen benzetme yap ne olursa olsun gider. Zaten benzetmede hata olmaz."

İşin iç yüzü hiç öyle değildir aslında. Bu cümle "Oku oku da baban gibi eşek olma." sözünde olduğu gibi değişik anlamlar verilerek birkaç şekilde okunmaya müsaittir. "Benzetmede hata olmaz." sözünde de mevcut olan bu ikili okunabilme imkânı ne yazık ki yanlış noktadan okunmuş ve söz hiç amaçlamadığı bir anlamın hizmetçisi olarak kullanılıyor. Peki doğrusu nedir veya nasıl olmalıdır?

Öncelikle "Teşbihte(benzetmede) hata olmaz." sözünün ifade ettiği mânâyı doğru tespit etmek gerekir. Bu sözden murat şudur: "Teşbihi(benzetmeyi) öyle bir yap ki onda hiçbir hata olmasın. Zira benzetme hata kaldırmaz ve/veya kabul etmez."

Birçoğumuzun malumu olduğu üzere benzetmede benzeyen, benzetilen, benzetme yönü ve benzetme edatı olmak üzere dört ana unsur bulunmaktadır. Tabii bu klasik bir benzetmede bulunur ve bunların bir veya birkaçının teşbihte bulunup bulunmamasına göre benzetme "açık, kapalı ya da temsili istiare" olmaktadır. Mevzunun burası alanın meraklılarını alakadar ediyor. Sadece bir örnek vereyim. Yahya Kemal Beyatlı'nın meşhur Sessiz Gemi şiiri edebiyatımızdaki en güzel temsili istiare örneklerindendir. Zira şiir "ölüm" hakkındadır ama şiirde ölüm ile ilgili bir tek kelime kullanıldığı görülmemektedir. Haddizatında "Sessiz Gemi" de "ölüm"ün ta kendisidir.

Birçok gidenin her biri memnun ki yerinden
Birçok seneler geçti dönen yok seferinden.

Teşbihte hata olmayacağına bir delil de teşbihte benzetilenin rastgele seçilmemesidir. Meselâ sevgilinin boyu Divan şiirinde de Halk şiirinde de "selviye" benzetilir. Uzun boyu ve nazlı bir görünüm sahibi olması sebebiyle. Bununla birlikte "kavak" benzetmesi kullanılmaz. Kullanılsa bile bu olmumsuz durumlar için geçerlidir. "Kavak kadar boyu var ama akıl vermemiş Allah." cümlesinde olduğu gibi. Veya göz "ahû(ceylan)"ya benzetilir ama dünyanın en güzel gözlerine sahip olduğu söylenen "eşek" bu konuda saf dışıdır. Sözü uzatmaya hacet yok; zira örnekleri uzatmak fazlasıyla mümkün. Sanırım maksat hâsıl olmuştur.

Son söz yerine, "Teşbihte hata olmaz(Teşbih hata kabul etmez.)"

son 1 haftadır götüm öyle bir buz kesti ki anlatamam.Gerçi tişört ve üstüne giyilen ince bir mont ile gayet iyi duruyorum.Okulun dağda olması nedeniyle iyice iliklerimde hissetim soğuğu.O kadar soğuktu ki , arkadaşıma nah çekerken bile üşüdü ellerim.Hava durumunu inceledim türk meterolojisine göre kar bekleniyor amma velakin yağmıyor bu meret nedense.Bir ara tutan tahminleri ile gönlümüzü almayı bilmiş idi meteroloji ama artık kuru sıkı tahminlere geri döndüler.Neyse şu soğuk günlerde eminim ki çoğu kişi yatağının içini osurarak ısıtıyordur hatta kafasını yorganın içine sokup içerdeki havayı teneffüs bile ediyordur , bu yazdıklarımdan iğrenenlere sesleniyorum bir gün sizde yapacaksınız bunu.Diğer yatak ısıtma yöntemi ise elektrikli battaniyedir.Ben 80'lerden bu yana nedense hiç görmedim o battaniyelerden insanların evinde.Asla ve asla o şeylerin üstüne yatmam.Yani bir güven duygusu yok , elektriğe karşı.sakat birşey.Daha bir sürü yöntem vardır , eminim hepinizin söyleyecek bir takım sözleri vardır , kendinize saklayın onları çünkü ben en sevdiğim yöntemden bahsedeceğim şimdi.
Herhangi bir alkol satan yere gidip bir adet cep kanyağı alın , daha sonra yine herhangi bir kahve satan yerden bir adet kahve alınız.Manzaralı bir yere geçip , kahvenizin içine kanyağınızdan katın ve içmeye başlayın.Moda sahilinde yaptığım bu eylemi geçen günlerde tekrarlama fırsatına eriştim , hoş bu sefer yalnız idim.Ama nedense daha bir huzur içindeydim.Kendi kendime konuşup yakından geçen insanların alaycı bakışlarına maruz kaldım ama umurumun ilgisini çekemediler ne yazık ki.Çevresinde yaşadıklarından bunalan herkese tavsiye ediyorum ,yanınıza kimseyi almayın gidin , istanbul boğazına dertlerinizi anlatın , adalardan tavsiye isteyin , istanbul'a kadeh kaldırın.

Anne , ben ne zaman David Lynch izlesem beynim acıyor , gözlerim kan çanağı oluyor algılarım bozuluyor.Yoksa bu yaşa kadar büyüttüğün bu koca oğlun zeka özürlü mü ? Arkadaşları David Lynch'in ne kadar iyi bir yönetmen olduğundan bahsederken , o kafasını sallayıp "hmm evet şahanedir yahu , değişik bir bakış açısı var" gibi kaçamak cevaplar veriyor.Halbuki okumayı seven bir oğlun var , kitap okumaktan büyük zevk alan biri.Sinema ile de ilgileniyor seyirci olarak.Filmler hakkında kıt kanaat yorumlarda yapabiliyor.Ama iş David Lynch'e geldi mi tıkanıyor oğlun.Bilincinin altına giremiyor , ağır geliyor galiba.Simgeleri ve sembolleri çözemiyor.Acaba bu yaşa kadar büyüttüğün oğlun gördüklerini yorumlayamıyacak kadar mı aciz ? Acaba bu yaşa kadar yetiştirdiğin oğlun çok mu tembel ? David Lynch'in anlatmak istedikleri hakkında kafasını yormaktansa , kolaya kaçıp ben anlamadım mı demeyi tercih ediyor.Anne bana yardımcı ol , beni hor görüyorlar.Mahalledeki büyükler köşeye sıkıştırıp , "Anlat bakalım silencio ile David Lynch neyi anlatmak istemiştir?" diyip benimle dalga geçiyorlar.
Anne , her David Lynch filminden sonra ben böyle bir şey yaşamamıştım daha önce diyorum , bu iyi birşey mi değil mi idrak edemiyorum.David Lynch duygularımla oynuyor.Delilikle dahiliğin arasındaki ince farkı kestiremiyorum , bazen çizginin ucunu görüp deli olmak ile suçluyorum kendisini , sonrasında dahilikle.Saplantılarına anlam veremiyorum , ama onlarda birşeylerin gizli olduğunu biliyorum.
Anne sıra arkadaşım Suphi bana şöyle dedi ; David Lynch , bir film yapayım içine sürrealist şeyler katayım , anlaşılmaz filmler çekeyim , insanlar izlesin.Film hakkında soru sorduklarında ise "Sezgilerinizi kullanın gönül dostları" diyip , ufuklara bakıp gizemli bir adam kisvesinde bulunayım derdi içine girmiş biridir dedi David Lynch için.Hatta bunlarla yetinmeyip , "o zaten kesin ibnedir , sarışın erkeklerden hoşlanan bir ibnedir hemde" dedi.Anne bu suphi çok terbiyesiz , öğretmenime söyleyimde yerimi değiştirsin.Neyse anneciğim bana David Lynch'i anlamam konusunda yardımcı ol , alt metinleri çözümleyip bana anlat geceleri yatarken.Seni çok seviyorum anneciğim.

Nedir bu en hastalığı dediğinizi aklıma getiriyorum suratlarınız değişik şekillerde , kafanız karmaşık ne dediğimi anlamaya çalışıyorsunuz.Açıklama getireyim hemen örnekler üzerinden : 2007'nin en beğenilen ... diye başlıyorlar genelde ,o yıl içinde çıkan herşeyi bir sıralamaya koyup derecelendirme sistemi yapıyorlar.Genelde bu listeler pek objektif olmuyor ama bazıları halka açık oluyor.Halk ne ya? kokuyor bu halk denilen şey , iğrenç birşey.Kamuoyuna sunulan bu listeler genelin oylarıyla seçildiği için daha bir inandırıcı oluyor.Sene sonu ve sene başına doğru yeniden piyasaya sürülecekler , 2007nin en bilmemnesi diyerekten.Güzel bir pazarlama stratejisi aslında kızamıyorumda hani.

Bonus Yazı :

Eskiden kanal d'de biz size aşık olduk diye bir dizi yayınlanırdı.Az önce mercan hatırlattı o dizi bana.Çok güzel ve sevimli bir diziydi aklımda öyle kalmış nedense.Türk televizyon tarihinde sektirmeden izlediğim ender dizilerden biriydi.Süperbaba , ikinci bahar gibi dizilere de selamlar olsun buradan.Bu arada Ferhunde hanımlar hala devam ediyor mu acaba ?

Yaklaşıyor kurban bayramı , yine kanlar akacak ,alınlara sürülecek.Kurban pazarlarında el sıkışılıp sallanacak uygun fiyat bulunana kadar.Kabirler ziyaret edilecek vesayre vesayre.Ben şimdi dikkatinizi başka yere çekmek istiyorum.Yakında bütün ana haber bültenlerini süsleyecek olan bir eylemden bahsedeceğim; "Kaçan hayvanlar".Her sene yaşanan bu komik olaylara parmak basmak istiyorum.Sanki ispanyadaki San Fermin Festivali gibi ,boğalardan kaçan insanlar.Onları yakalamak için seferber olan vatandaşlar.Gerçekten çok komik bir görüntü.Kurban kesmenin ilahi mutluluğuna kapılıp kendililerini kaybedip kendilerini yaralayan embesiller.Bu tarz haberleri okudukça gülüyor eğleniyorum.Neyse uzatmayalım daha fazla ,hepinizin bayramı kutlu olsun şimdiden sanki çok umrunuzda ya neyse.

Müritler


 

Bu adreste yazılan bütün yazılar yazan kişiye aittir.Çalan, izintisiz alıntı yapan hakkında işlemler yapılacaktır.Yapıcaksan da haber ver.
Sayfanın bu kısmını okuduğuna inanamıyorum, git daha makul işler ile ilgilen.